AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli: “Yedi masa ittifakı kur şoku ve sermaye kontrolü yalanlarıyla vatandaşın kafasını karıştırmaya çalışıyor,…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Yedi masa ittifakı kur şoku ve sermaye kontrolü yalanlarıyla vatandaşın kafasını karıştırıp piyasaları manipüle etmeye çalışıyor” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, muhalefetin ‘kur krizi’ iddialarına yanıt verdi. Canikli, “2022’de döviz harcamaları ve döviz çıkışı açısından sıkıntılı bir yıl olmasına rağmen kur krizi ve sermaye kontrolü olmadı. Sevin, kur krizi olmayacak ve sermaye kontrolü olmayacak. 7 masa ittifakı 28 Mayıs seçimleri için stratejilerini hayata geçirdi, ‘kıyamet günü’ yeniden kurdu. Dünyadaki elektrik krizine, elektrik fiyatlarındaki artışa rağmen Türkiye ekonomisi gecikmeden 46 milyar dolar ek ödeme yaptı ve elektriğe erişimde sorun yaşanmadı.Döviz ödemeleri zamanında yapılıyor.Ekonominin genel ithalat talebi Ayrıca kesintisiz, eksiksiz, finansman sağlandı” diyen yabancı portföy yatırımcısının döviz talebi anında karşılandı. Yurt dışına giden portföy yatırımcısının talep ettiği dövizin tamamı da temin edildi. Kur şoku yaşanmadı ve sermaye transferine herhangi bir kısıtlama getirilmedi” dedi.
7’li masanın başkanları ve ekonomi kurmaylarının 28 Mayıs seçimleri için stratejilerini ‘felaket tellallığı’ üzerine yeniden belirlediklerini ifade eden Canikli, “Batı başkentlerinde müttefikleriyle ortak hareket ediyorlar. Manipüle etmeye çalışıyorlar. Türkiye ekonomisi 2022’de 350 milyar dolar döviz getirisi sağladı.Yılda 350 milyar dolar döviz girişi üreten ekonomide kur şoku olur mu?Yüzde 40 olan ekonomide kur şoku olur mu? Döviz gelirinde milli gelirinin mi?Tabii ki olmadı.Aslında olmadı: Türkiye ekonomisinin 350 milyar dolarlık döviz gelirinin 254 milyar doları ihracattan, 54 milyar doları turizmden, yüzde 13.1 milyar doları yabancı yatırımcılardan, 24,2 milyar doları Türkiye’yi cazibe merkezi gören ülke vatandaşlarından, geri kalanı ise başka kaynaklardan geliyor” dedi.
“7’li tablonun kur şoku veya sermaye kontrolü hakkındaki manipülatif saçmalıklarına kimse inanmıyor”
2022 yılında döviz dengesi açısından sıkıntı yaşandığını belirten Canik, şu ifadeleri kullandı:
“2022 yılında ekonomimizin ithalat talebi için 364 milyar dolar ödendi ve herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Büyük kararlar alınmadı ve uygulama yapılmadı. 364 milyar dolarlık ithalatın 97 milyar doları elektrik ithalatından oluştu. Tıpkı 2022’de olduğu gibi. Geçtiğimiz yıllarda tedbir elektrik ithalatına maksimum 50 milyar dolar ödendi.Geçen yıl elektrik ithalatına 46 milyar dolar daha ödendi.Dünya elektrik krizi elektrik fiyatlarını adeta patlattı ve Türkiye tam 46 milyar dolar daha ödemek zorunda kaldı. 46 milyar dolar fazla ödeme 2022’de cari açığa denk geliyor.Türkiye ekonomisi bu döviz ödemelerini gecikmeden ve çekinmeden yapabildi.Elektrikte erişimde sorun yaşanmadı.85 milyon vatandaşın elektrik talebi karşılıksız ithal edildi. herhangi bir kısıtlama getirilmeden vatandaşların kullanımına açıldı.97 milyar dolar bedel ödendi.Ekonominin genel ithalat talebi de eksiksiz ve kesintisiz karşılandı, finansman sağlandı.Kur şoku yaşanmadı ve yabancı portföy yatırımcısının döviz talebinin tamamı hemen karşılandı. 2018 yılı başında yabancı portföy yatırımcılarının Türkiye’deki menkul kıymet yatırımlarının maliyeti 109 milyar dolar civarındaydı. Ekonomi için bir zorunluluk ve dolaylı borç olan yabancı portföy yatırımı bugün itibarıyla 30 milyar dolara geriledi. Yurt dışına giden portföy yatırımcısının talep ettiği dövizin tamamı sağlanmıştır. Sermaye transferinde herhangi bir kısıtlama yapılmadı ve sermaye kontrolü yapılmadı. 2022 yılı döviz harcamaları ve döviz çıkışları açısından zor bir yıl olmasına rağmen kur şoku ve sermaye kontrolü yaşanmadı. Bundan sonra kur şoku ve sermaye kontrolü olmayacak. Ayrıca önümüzdeki dönemde döviz harcamaları azalırken, yabancı portföy yatırım stoku 30 milyar doların altına düştüğü için döviz talebi büyük ölçüde buradan gelmiyor ve sıcak para çıkışı azalıyor. Elektrik fiyatları düşüş eğilimine girdikçe, elektrik ithalatına ödenen dövizin ölçüsü düşüyor. Öte yandan ekonominin döviz geliri de artıyor. Turizm gelirlerinde 15 milyar dolarlık artış bekleniyor. Doğrudan yabancı sermaye girişlerinin artacağı varsayılmaktadır. Önümüzdeki dönemde döviz açığı azalacağı için döviz piyasasındaki baskı da hafifleyecek. Öte yandan Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervlerinin 115 milyar dolar seviyesinde olduğu da unutulmamalıdır. Bu rezervler aynı zamanda yaklaşık 800 ton altın rezervini de içermektedir. 2002 yılında Merkez Bankası’nın altın rezervi 130 ton civarındaydı. 800 tonluk altın rezervinin tamamı fiziki olarak Türkiye’ye getirilerek Merkez Bankası kasalarında muhafaza edilmektedir. Bu nedenle 7’li tablonun kur şoku veya sermaye kontrolü manipülatif saçmalıklarına kimse inanmıyor.” – ANKARA