Batman’da bir gün: Biz şahsa değil, partiye oy veriyoruz
BATMAN – Batman’daki Diyarbakır Caddesi’ne “Liberal Cadde” denildiğini bu gidişimde öğrendim. Upuzun, geniş bir cadde. İki yanında mağazalar, lokantalar, oteller, alışveriş merkezleri, kafeler var. Valilik, Batman Belediyesi ve birçok kurum da bu cadde üzerinde sıralanıyor. Gün boyunca insan ve araç trafiği hiç bitmiyor. Batmanlılar alışveriş için, muhabbet için, volta atmak için Liberal Cadde’yi tercih ediyor.
Yerel seçimlere günler kala cadde, siyasi partilerin de gözdesi oldu. Seçim arabaları partilerin seçim şarkılarıyla buradan geçiyor. Partilerin seçim irtibat büroları burada. Seçim bayrakları, birbirlerine karışmadan bu cadde üzerinde dalgalanıyor.
Peki, bir şehirde Liberal Cadde varsa orada Devrimci Cadde de bulunmalı, değil mi? Varmış. Burada oylar DEM Parti’ye çıkıyormuş.
Malum, Ramazan ayındayız. Caddede birçok mekan kapalı, açık olanlar da yemek ve içecek servisi yapmıyorlar. İftara ya da iftardan sonraya hazırlık yapılıyor.
‘HERKES KENDİ PARTİSİNE OY VERECEK’
Çay ocağı açıktı. Niyetli üç yaşlı adam kursilerde oturmuş tespih çekiyor, muhabbet ediyorlardı. Çay ocağını işleten adam elleri ceplerinde kapıya yaslanmış, sokaktan gelip gelip geçenlere bakıyordu. Havalı bir duruşu vardı. Ama çay satmayacaksa neden açmıştı mekanı? “Evde sıkılıyor insan” dedi, “Gelen giden oluyor, sohbet ediyoruz.”
Oruçluydu ve anlaşılan iftara kadar vakit öldürüyordu. Evde olsa sadece açlığı düşünecek ve muhtemelen daha çok yorulacaktı. Bu arada bir ay boyunca para kazanamayacaktı. “Olsun” dedi. Sonra, “Batman şimdi iyi, yine açık birkaç yer bulabiliyorsun yemek için. Eskiden her taraf kapalıydı” dedi.
Bir kursi çekip yanıma oturmuştu. Çünkü Batman’da seçimleri sormuştum. “DEM Parti kazanacak” dedi sözü hiç uzatmadan. AK Parti, HÜDA PAR, Yeniden Refah Partisi’ni de sordum. “Herkesin oyu bellidir, herkes oyunu alır. Çalışıyorlar ama onlar da biliyor, hiç şansları yok, belediyeyi DEM Parti alır yine?”
DEM Parti Batman’da bir eşbaşkan krizi yaşadı. DEM Parti, eşbaşkan adayı Mehdi Öztüzün’ün artık adayları olmadığını açıklamıştı. Çay ocağını işleten adam Öztüzün’ü gıyaben tanıyordu ve ön seçimde yüzde 80’e yakın oy aldığını biliyordu. Parti ile Öztüzün arasında yaşananlara çok bir anlam veremiyordu. Bu nedenle, “Yazık etti kendine” demekle yetindi. Bu durum partiyi etkiler mi? “Etkilemez. Zaten unutuldu bile” dedi.
Tespih çekip kendi aralarında muhabbet eden üç kişi de susmuş, bizi dinliyorlardı. Adamların ikisi “kendi partilerine” yani DEM Parti’ye oy verecekti, diğeri, “Hele o gün gelsin, Allah büyüktür” dedi. Arkadaşları ona yüklenecek gibi oldu, “Herkesin oyu kendi partisine” diyerek kestirip attı. Kurcalayınca Yeniden Refah Partisi’nin adayı için oy kullanmayı düşündüğünü anladım. Ancak doğru söylüyordu, seçime daha günler vardı ve muhabbet arkadaşlarının onu DEM Parti için ikna etme çabaları başlamıştı bile. Belli olmaz elbette ama edindiğim izlenim ikna edileceği yönünde oldu. Yanlarından ayrılırken çay ısmarlayamadıkları için üzgündüler. Oyunu Yeniden Refah Partisi’nin adayına vereceğini söyleyen adam “Serkeftin” (Başarılar) diyerek uğurladı beni.
‘BİZ ŞAHSA DEĞİL, PARTİYE OY VERİYORUZ’
DEM Parti’nin seçim bürosu da Liberal Cadde üstünde. Birkaç basamakla çıkılan çay ocağı tıklım tıklım dolu. Anlaşılan o ki eşbaşkanlık yüzünden çıkan gerilim seçim bürosunun boşalmasına neden olmamış. Halbuki sosyal medyada bir grup DEM Parti’nin büyük oy kaybedeceğini iddia ediyordu. Seçim bürosundaki kalabalık, DEM Parti’nin bu sarsıntıyı hafif hasarla atlatacağına işaret ediyordu.
5-6 kişilik bir grup, küçük bir sehpanın etrafında toplanmıştı. Bir kursi boştu. Oturacak başka yer olmayınca, selam verip boş kursiye oturdum.
Oylarını DEM Parti’ye vereceklerdi, bu muhakkak. Ama Mehdi Öztüzün’le ilgili gelişmeler onların moralini hiç mi bozmamıştı? Adamlardan biri ön seçimde oyunu Öztüzün’den yana kullanmıştı. “Emeği olan bir insandı” dedi ve ekledi: “Biz şahsa değil, partiye oy veriyoruz. Mehdi arkadaş iyiydi ama keşke bu yolu tutmasaydı.”
“Bu yol” dediği, Mehdi Öztüzün’ün resmi başkan olmak istemekteki ısrarlı tutumuydu. Öztüzün’e oy veren adam buna itiraz ediyordu. Ona göre parti ile ters düşmesi doğru olmamıştı.
Batman’da herkes Kürtçe konuşuyor. Konuştuğum Kürtçeden Mardinli olduğumu anladılar ve konu birden Mardin’deki seçimlere geldi. Gazeteci kadar net sorular sordular Mardin’le, Ahmet Türk’le ilgili. Soru soracakken küçük gruba cevap verdiğimi fark ettim.
“Eşbaşkanlık tartışmaları yüzünden DEM Parti’nin oyları düşer mi?” Bu soruyla Mardin’i unutturdum küçük gruba. “Düşmez” dediler. Dediklerine göre sosyal medya çok abartıyordu olayı ve bir oy kaybı olsa bile bu çok az bir şey olacaktı. “En fazla yüzde 1 gibi bir şey.”
‘EVET, SORUN İMZA YETKİSİNDEN KAYNAKLANDI’
Sonunda beklediğim arkadaşım geldi. Sakin mekanına götürdü beni. Elbette Batman’ı, seçimleri, Mehdi Öztüzün olayını konuşacaktık.
Binanın 4’üncü katından Batman’ın bir kısmı görünebiliyordu. Batman kontrolsüz büyümüş bir kasaba hissi uyandırıyor bende. Ana caddesinin geri kalan kısımları sokaklarıyla, apartmanlarıyla ve buralardaki hayat akışıyla bölgenin herhangi bir kasabası gibi. Bu nedenle akrabalık ve aşiret bağlarının gücünü koruduğu bir yer. Bu seçimlere de önemli oranda yansıyor. Kimi mahallelerde oylar neredeyse hiç parçalanmadan tek partiye çıkabiliyor.
Herkesin merak ettiği soruyu soruyorum arkadaşıma: Mehdi Öztüzün neden eşbaşkanlıktan alındı? Mesele sahiden resmi başkan olmak hevesinden mi kaynaklandı?
Soruyu doğru kişiye sorduğumu düşünüyorum. Çünkü soruların muhatabı hem Batman’ı yakından izliyor hem de ön seçimin ikinci turunda oyunu Mehdi Öztüzün’e vermişti.
“Evet” diyor, “Sorun imza yetkisinden kaynaklandı. En azından buradan başladı ve devam etti. AK Parti ve HÜDA PAR çevresi de özellikle sosyal medyada konuyu hep gündemde tutmaya çalıştı. Olay buraya kadar gelmeyebilirdi ama sanki Mehdi Bey kontrolü kaybetti.”
Mehdi Öztüzün gerginliğin yaşandığı ilk zamanlar bir açıklama yaparak geri adım atmıştı ve sular durulur gibi olmuştu. Ancak sosyal medyadan paylaştığı videodan sonra ipler tamamen kopmuştu. Bu sürece nasıl gelinmiş olabilir?
Cevap şöyle oldu: “Bildiğim kadarıyla aslında daha gerginliğin ilk aşamasında eşbaşkan adaylığından alınacaktı, buna göre hazırlık yapılıyordu. Mehdi bey durumdan haberdar olunca partiye özeleştiri verdi ve adaylığı devam etti. Ama yine de seçim çalışmalarına doğru dürüst katılmadı. Sonra işte o video geldi. Bu parti için, seçmen için ve en çok kendisi için ağır oldu. Seçmen bu videodan hiç hoşlanmadı ve Sedat Peker’in çektiği videoları hatırlatarak ‘Bizim Peker’ demeye başladı. Video onun ihraç edilmesine neden oldu diyebilirim.”
Delegelerden yüzde 80’e yakın oy almıştı Mehdi Öztüzün. Onun eşbaşkan adaylığından alınması DEM Parti’nin oylarında bir düşüşe neden olabilir mi? Batmanlı arkadaşım, ileri sürüldüğü gibi büyük oy kaybının yaşanacağına ihtimal verilmediğini söyledi. O da diğer Batmanlı DEM Parti seçmeni gibi düşünüyor: “Biz kişiye oy vermiyoruz, partiye oy veriyoruz.”
Batman’da DEM Parti’nin eşbaşkan adaylarından Mehdi Öztüzün ile yaşadığı sarsıntı etkisini kaybetmiş gibi görünüyor. Konuyla ilgili yeni bir hadise çıkmazsa, olay unutulmuş bile.
YARIN – Gülistan Sönük: Beni parti yetiştirdi